Yazarların ikilemi: duygusallık x disiplin

Yazarların ikilemi: duygusallık x disiplin

Yazarların ikilemi: duygusallık X disiplin

Yazarların ikilemi dediğim bir husus var. Yaratıcı olmalısınız, duygusal ve duyarlı olmalısınız. Ancak, bir yandan da disiplinli olmanız gerekiyor. Fakat yaratıcı ve duygusal yönünüz sizi disiplinli bir çalışma düzeninden uzaklaştırabilen özellikler.

Zaten, sizi disipline eden bir iş düzeni yok. Belirli saatte gitmeniz gereken bir ofis, saat altıda işten çıktığınız için yarım gün çalıştığınızı varsayan öfkeli bir patronunuz yok. Kendi kendinizi disipline etmek zorundasınız. Bu zor bir şey aslında. Çok, ama çok sevmeniz lazım yazı yazmayı, araştırmayı, planlamayı, okumayı… Ben sanırım seviyorum. Durmadan yazıyorum, okuyorum, planlıyorum, araştırıyorum. Uyuduğum saatler dışında her dakika yazma sürecinin bir parçası aslında. Sokakta yürürken gözlemledikleriniz de o sürece dahil. Ancak en yaratıcı olduğum saatler – kalemi elime alıp, yarattığım dünyalarda tamamıyla kendimi kaybettiğim zamanlar diyelim – genellikle gece saat 10’dan sonra,  sessizliğin içinde yalnız olduğum saatler.

DÜŞÜNCELERİNİZİ BENİMLE PAYLAŞIR MISINIZ?

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.