KİTAPLAR

Anasayfa » KİTAPLAR
AŞKIN DÖRT HÂLİ: Arka kapaktan

AŞKIN DÖRT HÂLİ: Arka kapaktan

Kierkegaard, "Hayat çözülmesi gereken bir sorun değil, deneyimlenmesi gereken bir gerçekliktir," der. Bu çok değerli öğüdü unutur insan. Sorunlar ağır gelir, bocalar, yorulur. Tıpkı Azra, Peri, Şevval ve Yasemin gibi.

KIRIK RAPSODİ: Kısa tanıtım

KIRIK RAPSODİ: Kısa tanıtım

Rapsodinin ilk bölümü Lassu bir yaz gününün rehavetiyle, ağır ve telaşsız başlar. Önce insanda tatlı bir yaşama sevinci uyandırır. Dudaklarında sorumsuz bir gülümseme, kalbinde genç bir heyecanla dinlersin. İçin içine sığmaz. Sonra bu sevinç yavaş yavaş yerini melankolik bir umutsuzluğa bırakır. Durgunlaşırsın. İçine kapanırsın.

KIRIK RAPSODİ: Özet

KIRIK RAPSODİ: Özet

“Mutluluk, arzuların tatmin olması ile

ıstırapların başlaması arasındaki

kısacık bir soluktur.”

Gyula Krúdy

KIRIK RAPSODİ: Alıntı

KIRIK RAPSODİ: Alıntı

Alex ne kadar iyi tenis oynadığından ziyade, yakışıklılığından dolayı hangisi olduğunu tahmin etmeliydim, diye düşündü. Aslında ismini, genellikle acıyla eklenen sıfatlar eşliğinde çok duymuştu

KIRIK RAPSODİ: Alıntı

KIRIK RAPSODİ: Alıntı

Senin hatan nerede biliyor musun sevgili kardeşim? Sadece mutlu olduğunda resim yapıyorsun. Halbuki en yoğun, en ifade yüklü, en çarpıcı eserlerini verebilmesi için insanın mutluluktan daha güçlü olan duygulara boğulmuş olması gerekiyor.

Rapsodi neden kırık?

Rapsodi neden kırık?

Hikaye tıpkı bir rapsodi gibi başlar. Sıcak bir yaz gününün rehavetiyle rahat, telaşsız, tasasız… Her şey günlük güneşliktir. Soylu ve varlıklı Macar bir ailenin çocuklarının rüya gibi yaşamlarına tanık oluruz. Bu ailenin ikiz kızlarından biri olan Alexandra’nın hayatta tek bir dileği vardır: sevdiklerinin hep yanında olması.

RÜYA: Kısa tanıtım

RÜYA: Kısa tanıtım

Özgürlüğü eşsiz kılan uğruna ödediğiniz bedeldir.

Rapsodinin ikinci bölümü Friss adeta bir ordu gibi gelir. Gürüldeyerek! Ezip geçercesine! Yaka yıka! Acımasızca! Yüreğin sıkışır. Canın yanar. Cesur kahramanların yazdığı heybetli destanların sesiyle göğsün kabarır.

RÜYA: Özet

RÜYA: Özet

Kırık Rapsodi’nin devamı olan Rüya’da, Rüya romanını bitirmeyi başarmıştır. İlgi gören kitabının filmi yapılmaktadır. Başrol oyuncusu Paul’le fırtınalı bir aşk yaşamaya başlayan Rüya yeniden araştırmalar yaparak anneannesinin annesi Alexandra için romanında hayal ettiği mutlu sonun gerçek olduğunu kanıtlamaya çalışır. Bu arada kendisinin de mutluluğu bulabileceğine inanmaya çabalar. Sevgilisinin yardımıyla, sevmekten korkan kalbini açmak için büyük bir iç savaş verir.

RÜYA: Alıntı

RÜYA: Alıntı

Paul son misafirinin arkasından kapıyı kapattıktan sonra yeni bir CD koydu ve elinde iki kadeh kırmızı şarapla Rüya’nın yanına geldi.

“Saat dokuz olmuş Paul. Gitmeliyim. Giselle ve Alain yemeğe bekliyor.”

“Bir yere kıpırdamıyorsun.”

“Yorgunum. Gitsem iyi olacak.”

RÜYA: Alıntı

RÜYA: Alıntı

Kendine eziyet etmek ister gibi çantasından iPod’unu çıkardı. Bir Macar Rapsodisi başlıklı şarkı listesinden İkinci Perde’yi seçti. Kitabını yazarken her tablo için müzikal bir tema belirlemiş ve hemen hemen her sahnede dinlediği farklı parçalar olmuştu. Birinci Tablo’daki en önemli parçalar Do Minör’dü mesela.

Kırık Rapsodi’de ve Rüya’da müziğin yeri

Kırık Rapsodi’de ve Rüya’da müziğin yeri

Kırık Rapsodi’de, gerek devamı olan Rüya’da müziğin yeri önemli. Anlatının çatısını Franz Liszt’in Macar Rapsodileri’nden esinlenerek üç bölümde kurguladım. Her bölüm gerek temposu, gerek içeriği bakımından bu rapsodilerin farklı bölümlerindeki tempoları ve temaları yansıtıyor.

BEYAZ

BEYAZ

Beyaz ışığın sırrı…

“Dünyada bir dönüşüm olmasını istiyorsak,

önce kendimizden başlamalıyız.”

Jiddu Krişnamurti

BEYAZ: Kısa tanıtım

BEYAZ: Kısa tanıtım

Beyaz bir ışık görüyorum …

İnsanoğlunun beklediği dönüşümü müjdeliyor.

Gökkuşağının tüm renklerinin korunduğu..

Tüm acıların sona erdiği…

BEYAZ: Alıntı

BEYAZ: Alıntı

Okul dönüşü, zili çaldığımda daha kapı açılmadan içeriden gelen kokuyu alırdım. Önce tarçınla iyice pişmiş, sonra üzerine tozşeker serpilip fırında kızarırken hafif karamelleşmiş elmanın kokusu. Annem kapıyı açar açmaz, nar gibi kızarmış kafesli hamuruyla, üzerine kar gibi serpilmiş pudra şekeriyle, kıtır kıtır, çıtır çıtır ağızda erimesiyle, iç baymayan tatlılığıyla elmalı tartın sıcaklığı damağımı, burnumu, tüm varlığımı kaplardı

A TWIST IN THE TAIL

A TWIST IN THE TAIL

A tale of love, betrayal and forgiveness as the 21st century draws to a close in a world where nothing is as it seems.